Rüyamda Uyuzpınarı`nı görüyorum.
Uyuzpınarı`nda bir yatırın varlığı
bilinir ve halk buraya akın eder.
Çınarlı camii değil de daha
aşağılarda bir cami var hani. İşte oraya yakın bir yerde, hem de çok yakın bir
yerde içinden su akan ama kapalı, akan su dışarıdan görülmeyen bir yer.
Şimdilerde halka kapalı. Geçmiş yıllarda içine girmiş ve gezmiştim. Öyle geniş
bir yer değil. Belli halkın saldırısından muzdarip olan belediye burayı koruma
amaçlı, kapatmıştır.
Camideyiz.
Rüya bu ya!
Buraya girmemiz gerekiyor. Medrese
olarak kullanıldığını ve bazı çocukların öğretim gördükleri duyumunu
aldığımızdan buraya girmemiz gerekiyor. Ve çocukların ders alış şekillerine tanıklık
etmek, görmek için buraya girmeliyiz.
Ayakkabıları çıkarıyoruz.
Hafif bir yağmur sonrası hava
açık. Yağmur sekinet getirmiş. İnce uzun bir yoldan yürüyerek Pınara (medreseye
) dâhil olacağız. Yer yer çamur var. Çamurlar, çoraplarımıza yapışıyor.
Üzeri kapalı mabedin içine
giriyoruz. Mabet geniş. Öyle, dıştan göründüğü gibi değilmiş, genişmiş diye
düşünüyorum. Bir tarafta insanlar, diğer tarafta derslerine çalışan çocuklar.
Ortada kimi çocuklarla bire bir ilgilenen bir tanıdığım var: Muammer. Muammer,
bana bir çocuğu işaret ediyor. Çocuk arkadaşlarıyla oyunda. Sürekli kendine
baktığımızı fark eden çocuk suçlanıyor. Suçlanması, dersi bırakmış, oyuna
dalmış olmasındandır.
-----------------------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder